Hemen herkeste bulunan benler, çoğunlukla zararsız lekelerdir. Ancak bazı benler zamanla değişime uğrayarak, olağan dışı belirtiler gösterebilir. Hatta kanser riski dahi taşıyabilir. Peki, vücuttaki ben ne zaman tehlikeli olur? Detaylar yazımızda.
Nevüsler halk dilindeki ismi ile benler, vücudun herhangi bir bölgesinde doğuştan veya sonradan çıkan genellikle kahverengi lekelerdir. Neredeyse her kişide görülebilen bu cilt lekeleri, cilde renk veren pigment hücrelerinin anormal yerleşiminden dolayı meydana gelir. Genellikle zararsız olan benler zaman içinde şekil ve renk değiştirebilir. Ancak kimi benlerde görülen anormal değişimler kanser riski taşıyacağı için iyi takip edilmeli ve uzman bir hekim tarafından incelenmelidir.
Melenosit hücreleri tarafından cilde renk veren melanin maddesinin eşit dağılmaması ciltte renk değişimlerine neden olur. Bazı hallerde melenositlerin belirli bir bölgede yoğunlaşması ise koyu renkli büyük benlerin gelişmesine yol açar.
Yapılan araştırmalarda ben oluşmasında en güçlü faktörün güneş ışınları olduğu saptanmıştır. Güneş ışınlarındaki UV (Ultraviole) ışınlar cilde etki ederek yapısını bozar ve benlerin çoğalmasına neden olur. Hatta güneş ışınları ben olan hücrelerin yapısını bozarak kanserleşmesine sebep olabilirler. Bu yüzden dışarı çıkarken mutlaka 50 faktörlü güneş koruyucu sürülmesi önerilir.
Bazı kişilerde ise genetik faktörler benler üzerinde etkilidir. MC1R isimli gen özellikle beyaz ve kızıl kişilerde güneş ışınlarından etkilenerek kansöröz hücre oluşturmalarında etkilidir. Bundan dolayı bu ten rengindeki bireylerin daha dikkatli davranmaları gerekir.
Neredeyse herkesin vücudunda bulunan benler zaman içinde değişime uğrayabilir. Benlerin bir kısmındaki değişim iyi huylu bir kısmındakiler ise kötü huylu olabilir. Doğumla birlikte gelen bu lekeler, çocukluk ve yetişkinlik sürecinde artabilir. Genetik farklılıklar ve güneş ışınlarına maruz kalma oranı kişilerdeki ben sayısını ve türünü değiştirebilir. Tüm bu değişimlerin çocukluktan yetişkinliğe geçiş süresinde olması normaldir. Ancak bu şekilde bir değişimin 1-2 ay gibi kısa bir sürede oluşması risk açısından dikkate alınmalıdır.
Risk taşıdığı düşünülen bende aşağıdaki belirtiler varsa:
Bu değişimleri yaşayan kişilerin bir uzman Dermatolog veya Estetik Cerrahına başvurması gerekir. Bu aşamada benlerin farklı test ve uygulamalar ile tehlikeli olup olmadığına bakılır. Hekim ilk olarak şu kriterleri göz önünde bulundurarak benleri inceler:
Hekim dermatoskopi denilen uygulama ile benleri büyüterek inceler. Gerekli gördüğü takdirde biyopsi alabilir. Bu şekilde melanom yani cilt kanseri erken teşhis edilerek tedavi edilebilir.
Benler kişinin görüntüsünden rahatsız olduğu için sağlık problemi olmamasına karşın kozmetik amaçlı da alınabilir. Riskli görülen benlerin ise mutlaka 6-12 ayda bir takibi önerilir. Ayak tabanı, parmak ucu gibi yerlerdeki benler gerekli görüldüğü zaman erken evrede cerrahi işlemle alınmalıdır. Benler birçok farlı yöntemle alınabilir. Bunlar;
İşlemlerin hepsi bölgesel anestezi ile yapılabilen kolay uygulamalardır. Radyokoter ve Plexr lazer işlemlerinde, ben alınan alanda önce bir kabuklanma olur ve sonra o düşerek pembe bir iz kalır ve zamanla ten rengine döner. Uygulamalar sonrası yara izinin geçme süresi benin derinliğine ve büyüklüğüne göre değişir. İşlem çoğunlukla tek seansta biter. Alınan ben inceleme sonrası gerek duyulursa patolojiye gönderilerek incelenir.
Güneş ve solaryum gibi etkenler alınan benlerin kendini yenilemesine ve farklı sorunlara yol açabilir. Bu yüzden ben aldırma işlemi yapan kişilerin tedavi sonrası dı etkenlerden korunması önemlidir. Güneşe maruz kalacağı zamanlarda ise kişiler yüksek faktörlü güneş kremi kullanmalıdır.
Et benlerinin tedavisinde ise komplikasyon oluşmamışsa mutlaka tedavisi gereken bir durum değildir. Fakat tedavisi için elektrokoter, radyofrekans tedavisi, kriyoterapi, ligasyon, cerrahi müdahale yöntemleriyle tedavi edilebilmektedir.
Dilerseniz konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.