Vücuttaki asit-baz dengesinin düzenlenmesinde görevli olan sodyum, kas kasılması ve sinir uyarılarının iletilmesinde de etkilidir. Beden sağlığı için gerekli olan minerallerdendir. Glukoz emilimini kontrol etme, kan basıncının korunması gibi birçok alanda etkilidir. Sodyum nedir? Vücutta ne işe yarar? Düşüklüğü ne anlama gelir? Sorularının yanıtları için yazımıza göz atabilirsiniz.
Halk arasında tuz olarak da bilinen sodyum, alkali metallerdendir. Vücutta su dengesinde, kan basıncının düzeltilmesinde, kas ve sinir hücrelerinin işleyişinde görev alır. Vücuttaki temel amacı asit-baz dengesini düzenlemektir. Kanda bulunan sodyum değeri yaklaşık olarak 135-145 mmol/l aralığında olmalıdır. Sağlıklı bir yetişkinin ortalama sodyum ihtiyacı 500 mg’dir. Vücut dışında boraks, deterjan, kozmetik ürünlerinde de kullanılmaktadır.
İnsan vücudunda gerek olan minerallerdendir. Beden sağlığı açısından gereklidir. Böbrekler tarafından düzenlenen sodyum, fazlası ter ve idrar yoluyla vücuttan atılmaktadır. Potasyumla birlikte suyun hücre içi ve hücre dışı bölümlerindeki hareketlerini düzenler. Bundan dolayı vücuttaki su dengesinden sorumludur.
Kemikleri ve hücre duvarlarını güçlendirmektedir.
Sinir uyarılarının beyindeki nöronlara iletilmesine yardımcı olur.
Kas kasılma mekanizmasına yardım eder.
Kan basıncının düzenlenmesinde etkindir. Yüksek oranda sodyum alınması kan basıncını ciddi düzeyde arttırabilir. Bu hususta yüksek tansiyon hastaları dikkat etmeli, az veya çok tuzsuz diyete başvurmalıdırlar.
Sodyum değerlerinin 135 mEq/L’nin altına düşmesi sodyum düşüklüğünü gösterir. Bu değerin 125 mEq/L’in altında kalması ise ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Aşırı terleme, fazla su tüketilmesi, böbrek, kalp, hormonal hastalıklardan dolayı görülebilmektedir.
Eksiklik düşük seviyedeyse mide-bağırsak bölgesi etkilenebilir bundan dolayı bulantı ya da kusma görülebilmektedir. Orta seviyede eksiklik mevcutsa, titreme nöbetleri, baş ağrısı, kas krampları, reflekslerde yavaşlama gözlemlenir.
Düşüklüğüne neden olan faktörler şunlar bulunmaktadır:
Kanda sodyum düşüklüğü hiponatremi olarak isimlendirilmektedir. Genellikle hastanın öyküsü dinlenir, fiziki muayene ve bazı laboratuvar testlerinden sonra düşüklük tanısı konulur.
Mide, bağırsaklarda sorunlara, iştah kaybı, kusma, bulantıya neden olabilmektedir.
Beyni olumsuz etkileyebilmektedir.
Zihin bulanıklığı, halsizlik, baş ağrısı görülebilmektedir.
Kaslarda kasılma, kramplar, güçsüzlük gözlemlenebilir.
Sodyum bakımından zengin besinlerden bazıları şunlardır:
Sağlıklı bir bireyden alınan kan örneğindeki normal sodyum değeri 135-145 mEq/L aralığındadır. Yeterli miktarda su tüketmemek, susuzluk hissetmeme, sık idrara çıkma, hastalık veya ilaç kullanılmasına bağlı olarak yaşanan sıvı kaybı, fazla tuz tüketimi yüksekliğe neden olabilen faktörlerdendir.
Vücutta su tutulmasına, kan basıncının arttırılmasına, yüksek tansiyona ve osteoporoz oluşmasına neden olabilir. Kusma, kasılma, mide bulantısı, ateş, solunum sorunlarına da yol açabilir.
Yükseklikte görülen belirtiler şu şekildedir:
Kanda bulunan sodyum değeri 135-145 mEq/L aralığında olmalıdır. Bu değerler referans alınarak altında kalan değerlerde sodyum düşüklüğünden, yüksek olması durumunda ise sodyum yüksekliğinden söz edilmektedir. Günlük gereksinim ise 1500-2400 miligram civarıdır. Tuz tüketiminde kontrollü olunmalıdır.