Miyom Nedir? Hangi Şikayetlere Neden Olur?
Miyomlar, 40 yaş itibariyle neredeyse her 4 kadında birinde sıkça karşılaşılır. Rahmin kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu düz kas tümörleridir. Miyomlar rahmin çok farklı bölgelerinden kaynaklanarak farklı birçok şikayete neden olabilirler. Örneğin; rahmin en iç kısmındaki rahim iç boşluğuna yakın oluşabilir. Bu durumda ciddi miktarda ve düzensiz adet kanamaları yapabilirler. Rahim duvarının ortalarına yakın olurlarsa, yine adet kanamasında artış ve büyük boyutlara ulaştıklarında ağrı yapabilirler. Rahmin en dış kısmındaki karın boşluğuna doğru olduklarında ise karın içerisindeki diğer organlara (idrar kesesi, bağırsak gibi) baskı yapar. Bu durum şikayetlere neden olabilirler. Miyomların önemli bir kısmı da, hiçbir şikayet yapmaz ve genellikle bu durumda alınmaları da gerekmez.
Miyom Hangi Yöntemlerle Alınır?
Miyomların şikayetlere neden olduğu durumlarda onları almak doğru olabilir. Miyomların alınmasında bugün geleneksel açık cerrahi veya laparoskopi (kapalı cerrahi) yöntemleri kullanılır. Sayısı, yerleşim yeri, boyutu ve cerrahın bu operasyonlardaki tecrübesi miyomun alınış biçimini belirler.
Miyom Ameliyatı Gebe Kalma ve Doğum Sürecini Nasıl Etkiler?
Miyom Ameliyatı Sonrası
Ameliyat sonrası gebe kalma üzerine olan olası etkileri şu şekilde sıralanabilir:
- Gebelik oluşabilmesi için bir yumurta hücresinin yumurtalıktan salınması (yumurtlama), bu hücrenin tüpler tarafından yakalanmalıdır. Sonrasında ise kanalda spermle döllenmesi ve rahim içerisine yerleşmesi gereklidir. Miyom ameliyatı, bu sürece ancak iki şekilde etki edebilir. Birincisi, eğer alınan miyom rahim iç boşluğuna doğru ilerlemişse ve alınırken bu boşluğa girilerek alınması gerekmişse rahim içerisinde yapışıklıklar oluşabilir. Bu durumda embriyo rahime yerleşemeyebilir. Bu yapışlıkların tanısı ise ancak miyom ameliyatından birkaç ay sonra çekilen rahim filmi (HSG tetkiki) ile konulabilir.
- Bir diğer olası risk de, tüplerin rahim boşluğuna bağlandıkları yere yakın bir miyom çıkarılırken tüplerin devamlılığının bozulmasıdır. Bu nedenle, rahmin kornu denilen köşelerindeki miyomların alınması sırasında azami dikkat gösterilir. Tüplerdeki olası bir tıkanıklık da yine HSG tetkiki (rahim filmi) ile teşhis edilir.
Geçirilmiş Miyom Ameliyatı Sonrası
Geçirilmiş miyom ameliyatı olan hastaların doğum sürecinde dikkat edilmesi gereken faktörler ise şu şekildedir:
- Yapılan miyom ameliyatı ne kadar iyi şekilde yapılırsa yapılsın, rahim dokusu kesilir. Bu şekilde onarım yapıldığında iyileşmiş doku (skar dokusu), rahmin kendi dokusu kadar güçlü olmaz. Bundan dolayı, rahim dokusuna yapılan kesinin derinliği ve sayısı arttıkça, doğum kasılmaları sırasında rahmin yırtılma riski artabilir. Yani, alınan miyomun veya miyomların rahmin ne kadar derininden alındığı önemlidir.
- Rahmin en dış kısmından saplı denilen türde bir miyom alındığında genellikle rahim dokusuna hiçbir zarar verilmez. Buna bağlı olarak normal doğumda bir sakınca olmaz.
- Bunun aksine, rahmin iç kısmına yakın yerleşmiş ve alınmaları esnasında rahim duvarının tamamına yakınının kesilmek ve onarılmak durumunda kalındığı miyomlarda, skar dokusu oldukça geniş olacaktır. Bu dokunun doğum sırasında yırtılma riski daha fazla olur. Bu türde bir ameliyat olan hastalarda normal doğumdan ziyade sezaryen doğum tercih edilir.
- Rahim ağzından histeroskopi yöntemiyle yapılan miyom ameliyatları da vardır. Eğer rahim dokusunun derinlerine doğru belirgin şekilde ilerlenmediyse, normal doğumda sakınca olmaz.
Sonuç olarak, yapılan miyom ameliyatının tam olarak hangi katmanlara kadar ilerlenerek yapıldığını, normal doğum açısından bir risk teşkil edip etmediğini, en güvenilir şekilde ameliyatı yapan hekim açıklayabilir.