Vücutta önemli görevleri olan karaciğerde oluşan bir sorun hayati tehlikeye kadar gidebilen durumlara sebep olabilir. Genellikle erişkinlik döneminde karaciğerde meydana gelebilecek problemlerin önlenmesi mümkündür. Bu anlamda karaciğere zarar verebilecek davranışlardan kaçınmak ve rutin kontroller yaptırmak karaciğer sağlığının korunması açısından büyük önem taşır. Peki, karaciğer sağlığının korunması için neler yapılabilir? Detaylar yazımızda.
Vücut için adeta bir fabrika görevi üstlenen karaciğer şu fonksiyonları yerine getirir:
Akut veya kronik karaciğer yetmezliğine yol açabilen en ve en sık görülen karaciğer hastalıkları şu şekilde sırlanabilir:
Günümüzün en önemli karaciğer hastalıklarının nedenlerinin başında aşırı alkol kullanımı gelir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş alkol sınırı aşıldığı zaman karaciğer zarar görmeye başlar. Aşırı tüketilen alkol zamanla bireyin hayat kalitesini bozarak siroza ve karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Sirozdan dolayı kaynaklanan karaciğer yetmezliğinin tek tedavisi ise organ naklidir.
Bireyler sağlıklı dönemlerinde karaciğeri nasıl koruyacaklarını veya nelerin zarar verebileceğini pek düşünmüyor. Ancak karaciğer değerleri yükselmeye başladığı zaman telaşa kapılıp mucize formüller aramaya başlıyorlar. Aslında sağlıklıyken düzenli beslenme ve ideal kilonun korunması gibi basit bir formül ile karaciğer korunabilir. Düzensiz beslenmenin neden olduğu aşırı kilo alımı karaciğer yağlanmasına yol açabilir. Karaciğer hücrelerinde olağan dışı yağ toplanması bazı vakalarda siroz evresine kadar herhangi bir semptom vermeyebilir. Bu yüzden karaciğer yağlanmasını engellemek için sağlıklı bir diyetle kilo kontrolü sağlanmalıdır.
Kültür mantarı haricinde doğadan bilinçsizce toplanarak tüketilen mantarlar her kişide karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Her sene birçok insan mantar zehirlenmesi ile hayatını kaybedebiliyor. Ayırt edilmesi zor olduğu için doğadan gelişigüzel toplanan mantarların tüketilmesinden kaçınılması en doğru olandır.
Enfeksiyona sebep olan Hepatit A, B ve C virüsleri karaciğere yerleşerek hastalığa yol çar. Gerekli şekilde tedavi edilmediği zaman ise karaciğer yetmezliği veya siroza sebep olabilir. Bu durumun önüne aşı olunarak geçilebilir. Bu yüzden aşı olunmadıysa, her kişi mutlaka Hepatit B ve C testlerini yaptırmalı ve sonucu pozitif olanlar vakit kaybetmeden tedaviye başlamalıdır.
İlaçlar karaciğerde süzüldüğünden dolayı karaciğer yorgunluğuna neden olabilir. Hekimin önerisi haricinde gereksiz bir şekilde ağrı kesici ve antibiyotiklerin sık kullanıldığı durumlarda karaciğer yetmezliğine değin giden vakalar görülebilir. Bu yüzden doktor önermeden gelişigüzel ilaç kullanımından kaçınılmalıdır.
İnternet üzerinden ve piyasada satılan bitkisel karışımlar genel kanının aksine masum olmayabilir. Birçok rahatsızlık için satılan bu karışımların içerdiği maddeler tam anlamıyla bilinmediğinden olumsuz tablolara sebep olabilir. Sağlıklı bireylerde dahi karaciğer yetmezliğine yol açabilen bu ürünler, kronik karaciğer sorunu olanlarda organın iflas etmesine sebep olabilir.
Genç yaşlarda görülebilen karaciğer yetmezliklerinin altında doğuştan gelen demir, bakır ve metabolizma bozuklukları bulunabilir. Bu yüzden genetik bozukluk gibi etkenlerden ötürü erken yaşta görülen karaciğer yetmezlikleri için erken teşhis hayati kurtarabilir. Bu anlamda bu tür genetik rahatsızlığı bulunan kişilerin hastalıklarını düzenli kontrol ettirmeleri oldukça önemlidir.
Genellikle acil servise gidene kadar önemsenmeyen safra kesesi taşları, safra kanalını tıkadığı zaman karaciğer rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu yüzden takibi önem taşır.
Farklı organların rahatsızlığı da karaciğer yetmezliğine etken olabilir. Kişide Kalp yetmezliği bulunması, kan akışının bozulmasına ve kirli kanın karaciğerde daha fazla yer almasına neden olabilir. Bu da kardiyak siroz gelişimine sebep olabilir. Bu yüzden rutin kardiyolojik tetkiklerin aksatılmaması da önemlidir.
Karaciğerin düzgün çalışıp çalışmadığı, bir dizi kan testiyle tespit edilebilir. Bu testler ile akut, kronik karaciğer hastalıkları, hepatit, safra tıkanıklığı gibi problemler teşhis edilebilir. Bu nedenle yılda bir defa rutin kan testlerinin yaptırılması önerilir.