Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sezaryen doğum her yıl, doğum esnasında veya sonrasında gelişebilen bebek ölümlerinde %10-15 oranında bir azalma sağlıyor. Ancak her cerrahi operasyonda olabileceği gibi sezaryen işleminde de bazı komplikasyonlar görülebilir. Bunlardan biri de 1995 yılında tanımlanan ve kadınlarda sıkça gelişebilen sezaryen skar defekti yani istmoseldir. Peki, istmosel neden olur? Belirtileri nelerdir? Detaylar yazımızda.
Sezaryen yapıldıktan sonra kesi olan bölgede uterus boşluğunun bulunduğu iç duvarda oluşan bir cep oluşması duruma, sezaryen skar defekti veya istmosel denir. Bu komplikasyon doğumdan kısa bir süre sonra oluşabileceği gibi, uzun vadede de gelişebilir. Tünelleşen bu cep şeklindeki deformasyonda adet kanı birikerek kadınlarda birçok şikayete neden olur. Bu cepte biriken menstrüel kan, uterus astarının ciddi derecede iltihaplanmasına sebep olabilir. İltihaplanma tedavi edilmezse spermlerin yumurtaya doğru ilerlemesinde onları öldürerek kısırlığa yol açabilir. Kahverengi çamurumsu bir akıntıya veya adet kanaması sonrası koyu katrana benzer kanamalara sebep olabilir. Hatta bazı gebelikler istmosel alanda gelişerek annenin hayatını tehdit edecek riskler yaratabilir.
Doğru bir şekilde yapıldığı zaman sezaryen doğum hayat kurtarıcı bir uygulamadır. Ancak her cerrahi operasyonda olabileceği gibi sezaryen işleminde de bazı komplikasyonlar görülebilir. Bunlardan biri de kadınlarda sıkça gelişebilen sezaryen skar defekti yani istmoseldir. İstmosel gelişmesinin kesin olarak nedeni hala tam olarak bilinmemektedir. Fakat, bu komplikasyonun sezaryen kesiğinin anormal veya eksik iyileşmesi ile alakalı olduğu düşünülür. Ayrıca sezaryende uterusun onarılması için kullanılan dikiş türü ve uterusun bir ya da iki kat olarak onarılıp onarılmaması hali de istmosel gelişmesinde etken olabilir.
Daha önce en az 1 defa sezaryen doğum yapan kişilerde şu şikayetler görülmesi halinde istmoselden şüphe edilebilir. Bu belirtiler şu şekildedir:
Sezaryen sonrası bu şikayetleri yaşayan kadınların mutlaka bir uzman hekime muayene olması gerekir. Bazı vakalarda ise istmosel hiçbir belirti göstermez.
İstmosel sezaryen işlem gören kadınların ortalama %20’sinde oluşabilen yaygın bir sorun olmasına rağmen, yakın tarihli bir sorun olmasından ötürü birçok doktorun çok aşina olmadığı bir konudur. Bu yüzden çoğu kez tanısı zor konulan bir durumdur. Ancak daha önce sezaryen doğum gerçekleştirmiş bir kadında yukarıda saydığımız belirtilerin görülmesi halinde durumdan şüphelenilir. Hatta adet kanamalarını programlı bir şekilde takip eden kadınlar, takip etmeyenlere göre bu rahatsızlığı erken dönemde far edebilirler. İstmosel için tanı koymanın ilk yolu salin infüzyon sonohisterogramı (SIS) adındaki ultrason görüntülemesidir. SIS görüntülemesi ile uterus duvarında herhangi bir sorun olup olmadığı teşhis edilebilir. Aynı zamanda yakın bölgesindeki rahim duvarı kalınlığı da belirlenebilir. Bazı hallerde daha ileri tetkiklerde yapılabilir. Bunlar şu şekildedir:
Bu görüntülemelerin en doğru bilgiyi verebilmesi için menstrual döngüden hemen sonra yapılması gerekir.
İstmosel tedavisi için birkaç yöntem bulunur. Ancak sıklıkla histeroskopik veya laparoskopik yöntemler uygulanır. Bunlar ise şu şekildedir:
Kusurlu bölgeye herhangi bir kesik yapılmadan vajina içerisinden ucunda optik olan bir aletle girilerek görüntülenir. Kese bu alet ile düzeltilir. Rahim kas duvarı 5mm’den büyük olanlar, tekrar hamilelik düşünmeyenler ve anormal kanaması olanlar için uygundur. Ameliyat 20-30 dakika sürer ve aynı gün eve taburcu olunur.
Göbekten ortalama 1cm kesi yapılarak içinde kamera olan laparoskop ile girilir. Karın içi görüntülenerek 2cm daha kesi yapılarak istmosel kesesi çıkartılır. Sonra sağlam dokular dikilir. Anormal kanaması olanlar, rahim kas duvarı 5mm’den ince olanlar ve tekrar gebe kalmak isteyenler için uygundur. Ortalama 30-40 dakika sürer ve hasta aynı gün evine gidebilir.
Bu uygulamaların haricinde nadiren yapılan işlemler ise;
İstmosel tedavisinde hangi yöntemin seçileceği hekim tarafından şu unsurlara bağlı olarak belirlenir:
İsmosel durumunun etkin tedavi edilmesi ileride gelişebilecek kısırlık veya anormal kanamalara bağlı farklı hastalıkların önüne geçebilir.
Dilerseniz konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.