Çağın hastalıkları arasında ilk sıralarda yer alan diyabet, vücutta nerdeyse tüm doku ve organlarda hasara neden olarak ölümcül birçok farklı hastalığa yol açabiliyor. Bu hastalıkların engellenebilmesi için diyabetin erken teşhis edilmesi ve olası komplikasyonların düzenli takip edilmesi ise hayati bir önem taşıyor. Peki, diyabet hangi hastalıklara neden olur? Detaylar yazımızda.
Halk arasında şeker hastalığı diye bilinen diyabet, vücutta yetersiz insülin hormonu üretiminden dolayı etkili şekilde ünsilin hormu ihtiyacının giderilememesi durumundan kaynaklanan ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Diyabet için detaylı bilgiye ‘Şeker Hastalığı Nedir?’ yazısından ulaşabilirsiniz.
Uzun süre şeker hastalığı yaşayan kişilerde başta damar hastalıkları olmak üzere körlük, böbrek yetmezliği, sinir hasarı ve diyabetik ayak gibi yavaş yavaş gelişen birçok komplikasyon oluşabilir. Olası komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
Uzun dönem süren diyabet damar hastalıkları riskini artırır. Özellikle 40 yaş sonrası teşhis edilen diyabette büyük damar bozuklularına yaygın olarak rastlanır. Bu bozukluk ateroskleroz yani damar sertliğidir. Damar sertliği kötü kolestrolün yükselmesi ve yüksek şekerle beraber gelişir. Damar sertleşmesi kan basıncının artmasına neden olur. Bu durumda;
Bu yüzden diyabet hastalarının kan şekerinin yanı sıra, kan basıncı ve lipid değerlerini de düzenli bir şekilde kontrol altında tutmaları önemlidir.
Diyabet, kalbi besleyen koroner damarlarda probleme neden olarak ölümlere yol açabilir. Ayrıca diyabet hastalarında kalp rahatsızlıkları gelişmesi normal bireylere nazaran 2-4 kat daha fazladır. Bu damar sorunları arasında en sık oluşanlar şu şekilde sıralanabilir:
Şeker hastalığından gelişen yüksek kan şekeri, gözde bulunan ince damarları zaman içinde hasar uğratır. İlk olarak damarların duvarları incelir ve kesecikler şeklinde yapılar ortaya çıkar. Ardından bu zayıflayan alanlardan serum ve kan sızar. Rahatsızlık ileri aşamaya gelene kadar pek belirti vermez. Belirti verdiği dönem ise geç kalınmıştır ve körlük gelişme ihtimali oldukça yüksektir. Başlangıç aşamasında yılda 1, ileri diyabeti olanlarda ise 3-6 ayda bir diyabet açısından göz muayenesi olunmalıdır.
Kandaki yüksek şeker miktarı sinirleri besleyen küçük kan damarların (kılcal damarlar) duvarlarında hasara neden olur. Bu duruma diyabetik nöropati denir. Rahatsızlık özellikle ayaklarda gelişir. Ayak ve ellerde parmak uçlarında uyuşma, yanma ve ağrılara sebep olabilir. Tedavi edilmemesi halinde ise duyu kaybı gelişir. Ayrıca sindirim sisteminde bulunan sinirlerin hasar alması sonucunda ise bulantı, kusma, ishal ve kabızlık görülebilir. Erkeklerde sinir hasarı erektil disfonksiyon şeklinde gelişebilir.
Diyabettin uzun etkilerinden bir diğeri de böbrek hasarıdır. Uzun süren diyabet böbrek damarlarında hasara sebep olur. İlk evrelerinde küçük miktarlarda idrara protein kaçağı ile başlayan bu durum teşhis edilmediği takdirde, kanda üreye ve böbrek yetmezliğine kadar ilerler. Bundan dolayı diyabette düzenli böbrek kontrolünün önemi yüksektir.
Şeker hastalığı nedeniyle ayaklardaki sinirlerde hasar gelişmesi ve ayak damarlarındaki kan akışının bozulması bazı komplikasyonlara yol açabilir. Ayaklarda oluşan kesikler, yaralar ve ciddi enfeksiyonlar gelişebilir. Bu yaralar ise ileri evrede ayak ve bacak ampütasyonuna yol açabilir.
Yıpratıcı bir hastalık olan diyabette depresyon oldukça yaygın bir durumdur. Ancak hastalığın sağlıklı bir şekilde yönetilmesi ve farkındalığının artırılması ile hastalığın olası psikolojik sorunlarının önüne geçilebilir.
Şeker hastalığı olan kişiler ciltte ve tırnaklarda mantar ya da bakteriyel enfeksiyonlara daha açık bir yapıdadır.
Diyabetli kişilerde gelişen bu durumlar çoğu zaman erken dönemde fark edilmeyebilir. Bu yüzden yapılacak kan testleri ile kan şekeri düzeyinin ölçümlenmesi ile diyabetin erken dönemde teşhis edilmesi ve diğer rahatsızlıkların periyodik olarak takip edilmesi hayati bir önem taşır.
Dilerseniz konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.